23 Şubat 2008 Cumartesi

ÖMER YUSUF CAN/Hayır bu gün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum*



Etini,tenini,gülmelerini,söylevlerini kısacası her şeyini terk ediyorum…bıktım…bıkmak bir usancın eş anlamlısı olsa gerek…çekip başımı içlerinden gitmek istiyorum…gidecek menzil yoksa da ötede…şimdi bunları düşünemem gidiyorum ya buna karar vermiş olmamda yeterli…içlerinden gidiyorum,masum yüzlü gözyaşların,çarıklarıma çamur oluyor toprakta.sana ağlama demek isterdim oysa şimdi bunu yapamam pek her seferinde göz yaşının arkasına sığınmayı bırak bu gün merhametimi aldırmıyorum…maskelerden,entrikalardan,ödünç alınmış gülüşlerden,sevimsiz çehrelerden çekip başımı gidiyorum…asılsız cümlelerden,kefilsiz sevgilerden,paraya eş değer cesetlerden ruhumu alıp gidiyorum..sorma nereye bilmediğimi dillendiremem…artık yalnızca yalnızlığımı alıp üstüme gidiyorum…gitmek bir morg havası(gitmek soğuk kelime)…aslında beni sizler sürdünüz içlerinizden gitmek için gelmedim çünkü…yoğun haber bültenleriniz ,katledilmiş benlikleriniz,rabbe kalkmayan ellerinizden kurtulmaya çalışıyorum..bırakın beni ben gidiyorum.alkışa boğduğunuz,onunla yorduğunuz parmaklarınız sizden şikayetçiler sanırım…tarih tanığım olmuyor üzülmüyorum da,tanrı tanığımdır…geride bıraktıklarını düşünürsen doğrulamazsın(sanırım Tarık tufandan kalan bir duyum)…içlerinizden gidiyorum içlerime dönerek beklide…gittiğin yeri bilmek yada bilmemek bazen çokta problem olmuyor…gittiğim yerin önemi yok gidiyorum ya…
(Dinlememişseniz nice yıl kalbinizi ev meslek iş para geçim diyerek düşünün şimdi birde şehirlerde kasaba ve köylerde başını eğmiş kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu(c.zarifoğlu)
Beklide bunu başarmalıyım gücümü ona yormalıyım…
Sizinle kalıp sizden biri olmayı istemiyorum…elvada

*cahit zarifoğlu